Batı toplumlarında yalnızca iştah açıcı olarak tüketilen çorba, bizim toplumumuzda sofraların temsilcisi olarak yer alıyor. Üstelik bir öğün olarak dahi tüketilebiliyor. Genelde yapıldıkları malzemelerle adlandırılan çorbalar tarhana, un, yoğurt ve mercimek çorbası gibi isimler alıyor. Türk mutfak kültürünün zenginliği ve yöresel farklılıkları çorbaların farklı tarzlarda yapılmasına neden olabiliyor; ancak çorba kültürünün yerleşikliği hiçbir yöremizde değişmiyor. Çorba sabah kahvaltısından yatsı yemeğine kadar gün boyunca tüketiliyor ve tüm yemekler çorba ile başlıyor. Dolayısıyla hem damak tadı olarak hem de kültür olarak çorbaya bağlılığımız söz konusu.
Bu kültürel bağlılığımızı daha lezzetli kılmak üzere yola çıkan Hamdi Özgen; 1945 yılında Ankara Hamamönü’nde dört masalık küçük bir çorbacı açıyor. Rumeli İşkembecisi adını verdiği çorbacı; ileriki süreçte ev yemeklerinin yapıldığı, çorbaların kaynadığı, yöresel tatların bulunduğu sıcacık bir lokantaya dönüşüyor.
İkinci şubesini Bestekâr Sokak’ta açan Rumeli İşkembecisi, menüsünde yer alan her seçeneği oldukça iyi yapıyor. Fakat çorbalarının tadına baktığınızda, hiç tereddüt etmeden çorba konusunda çok daha iddialı olduklarını anlıyorsunuz. Özellikle spesiyal Rumeli tuzlama ve işkembe çorbası lezzeti ile hepsinin önüne geçiyor. Türk mutfağının vazgeçilmez çorba çeşitlerini bir de Rumeli İşkembecisi ustalarının özel tarifleriyle deneyin. Yolunuz o taraflara düşerse, 24 saat hizmet veren bu lokantaya bir uğrayın.
Pazartesi: | 08:00:00-23:00:00 |
Salı: | 08:00:00-23:00:00 |
Çarşamba: | 08:00:00-23:00:00 |
Perşembe: | 08:00:00-23:00:00 |
Cuma: | 08:00:00-23:00:00 |
Cumartesi: | 08:00:00-23:00:00 |
Pazar: | 08:00:00-23:00:00 |